Zaman bir kılıç misali hayatı keserek tüketmektedir. Beşer açısından önemli olan zaman aletini bahçıvan edasıyla kullanabilmektir. Tam tersi yönde işlev ise binilen dalı kesmek ile eşdeğerdedir. Zamanla yakından alakalı bir kavramda nefistir. Nefis insanca hakimiyet altına alınırsa, ahir hayatta yaşanacak olan mutlu geleceği elde etmeye bir araç yoksa Mevlana’nın deyimi ile insanı ahıra götüren bir binektir. Hulasa zaman ve nefis insanın yaşamı açısından iki önemli kavramdır. Aslında bu kavramlar dünya hayatının da özünü ifadelendirmektedir. Bu özü muhafaza etmek dinlenmeyi hayatın merkezine almakla mümkündür. Bu cihetle hareket edildiğinde akışı durmak bilmeyen dünya hayatında dinlenme insan açısından üç önemli boyutuyla dikkatimizi çeker.

Birincisi, Hazreti Peygamber (sav) buyuruyor ki “insanın dünyada geçirdiği vakit, yolcunun sefer esnasında bir ağacın altında dinlenmek için geçirdiği süre kadardır”. Hazreti Peygamber (sav) dünya hayatının çok kısa olduğuna dikkat çekerken, aynı zamanda yolculuk esnasında “dinlenilen” bir mekan olduğunu belirtiyor. Aşık Veysel’in ifade ettiği gibi iki kapılı bir handa, gece gündüz yol olan insan idrak etmeli ki, hana girilen kapı ruhlar alemine çıkılan kapı ise ahir aileme açılıyor. yol gösterir iki kapının arası ise handır. Bu açıdan ahir hayatta mutluluk diliyorsak, dünyada dinlenirken tefekküre dalıp, aklı selimin kespettiği düşüncelere dayanan eylemleri hayatımıza hakim kılmalıyız.

İkincisi, bu dinlenme sırasında Hazreti Peygamber’in (sav) “Ya hayır söyle, ya da sus” ölçüsünce insan hareketlerinde hakkı ve hakikati teşvik edecek bir konumda olmalıdır. Böylece hak ve hakikat yolunda diğer insanlarca “dinlenmek” tabi ki şekilde bir dinlenmek, fiillerin en eftal olanlarının başında gelmektedir.

Dinlenmenin üçüncü manası ise Hazreti Peygamber’in (sav) “Din nasihatdır” sözünde kendini göstermektedir. Zira bu anlam önceki iki boyutu da içine alacak şekilde bu dünyada din’lenmektir. Nasiat kavramının derinlemesine incelenmesi yapıldığında öğüt veren, öğüt olan, öğüt verilen değerler bütünü akla gelmektedir. Zaten eğer insan dünya hayatında bu tür bir nasihat kavramını kendi bünyesinde içselleştirememişse, yani dinlenmeyi başaramazsa hem dünya hayatı, hem de ahiret hayatı yorgunluk ve pişmanlık içinde geçecek demektir.

Hasılı kelam, İnşallah beşeriyet dinlenmenin tüm boyutlarıyla önemini anlayarak iki kapılı bir han olan bu dünyada dinlenme süresi kadar olan yaşamayı iyi bir şekilde dinlenerek geçirir.


 Okunma Sayısı : 663         13 Kasım 2018